Hani komşunun önerdiği ilacı alman ne kadar yanlışsa, çocuklar hakkında genel yargılarda bulunmak da o kadar yanlış bana göre.
Çünkü her çocuk başka her ebeveyn başka.
Genel ağrıkesicileri de unutmamak gerek ama.
Mesela inatçılık , en çok yaşlanan sorunlardan biri.
Peki kim inatçı acaba o mu yoksa sen mi.
Bunu da bir düşünmeli bence.
Onlar şunu isterler en çok:
Güven duymayı ki mutlu olduğun anda evet dediğin şeyi, kapıcıya sinirlendiğinde hayır olarak değiştirirsen onun güvenini zedelersin. Evetse hep evet hayırsa hep hayır . Annenin hayır dediğine diğer büyüklerin evet demesi işi daha da karıştırır aman.
Keskin hayırlar duymaktan da pek hoşlanmazlar aslında " Hayır şimdi oyun oynayamazsın " yerine " Evet oynayabilirsin ama yemeğini bitirdikten sonra " işleri daha yoluna koyar bana kalırsa.
Desteklenmeyi ki olumlu pekiştirmeler her zaman daha çok işe yarar unutmamalı.
Gözgöze gelmeyi ki benim okulda ilk öğrendiğim şeydi bu. Sonra da hep uyguladım. Senin ondan yüksekte olman onu rahatsız eder. Ben ya onu benim boy hizama taşırım yada ben dizlerimin üzerine oturur onunla aynı göz hizasında olmaya çalışırım. Bu şekilde yapılan iletişim daha sağlıklı.
Bağımsız bir birey olduğunun kabul edilmesini ki inatlaşmanın da en geçerli sebebi budur. Sizin dediğinizin tersini yapınca kendi tercihlerini kendisinin yapabileceğini kanıtlıycaktır. Haklıdır da aslında.
Peki ne yapmalı ,
Önce bunun bir saha oyunu olmadığını kabul etmeli kazanan iki kişi de olabilir Amacımız kimin güçlü olduğunu ispatmak değil, onu o anda elde edemeyeceği bir şeyden vazgeçmesini sağlamak .
Ona gerekli açıklamaları yaptıktan, üzgün olduğunu söyledikten ve bu konuda kararlı olduğunu hissettirdikten sonra biraz zaman tanıyabilirsin. Bir süre sonra yeniden istediğini elde etmek konusunda inatlaşmaya başlarsa hiç tepki vermemek de bir çözüm olabilir bazen. Birkaç denemeden sonra vazgeçecektir.
Seçenek sunmak da çoğu zaman işe yarayabilir, böylece onu bağımsız bir birey olarak tanıdığınızı, onun kararlarına saygı duyduğunuzu düşünecektir.Sunulan seçenek ne kadar az olursa karar verme süresi o kadar kısalır.
Hala işe yaramıyosa son seçenek dikkatini başka yöne çekmek. Çukluta böyle anlar için var belki de.
Ve su , benim en çok kullandığım şey. Mız mız mız durumunun arkasından ya banyo ya da bir kabın içine oynaması için biraz su , hiçbiri mümkün değilse bile akan suyla el yüz yıkamak, harika bi çözümdür böyle zamanlarda .
Dediğim gibi bunlar genel ağrıkesiciler. Çünkü çocuğunu en iyi sen tanıyabilirsin , kendini de..
Ama bana kalırsa bazen büyüklerle anlaşmak çocuklarla anlaşmaktan çooook daha zor.
Mesela baba kişisi tarafından çorapların salonun orasına çıkarılmama inatlaşmasının çaresini ben henüz bulabilmiş değilim.
Ya da hafta sonlarında hazırlanmış kahvaltıya ekmek almaya gitmesi için uyanmama inatlaşmasına.
Aaaa evet belki de onun için de su, başından aşağıya bir bardak..