Dün akşam pek yapmadığım, hatta hiç onaylamadığım bir şey yaptım.
Bağırdım ona.
Sesimin tonuna ben bile inanamıyorum hala.
Sebep neydi peki.
Oyuncakların her zamanki ev içindeki dağınıklık haliydi.
O da çok şaşırdı, yavaş bağır anne nolur dedi ben sesime hakim olamazken.
Sustum sonra, üzüldüm sonra, çok pişman oldum sonra..
Ona kötü bir gece yaşattığım için çok kızdım kendime...
O uyurken okuduğum masalın sonu mutlu bitiyordu çok şükür.
Uyumadan önce hafızasında kalan mutlu bir sondu hiç olmazsa..
Gece sarıldım ona , özür diledim.
Sabah o unutmuştu bile çoktan yaşadığımız gürültülü geceyi..
Annem oyuncaklarımı koltuğun üzerine dökebilirmiyim diye sordu az önce
Dökebilirsin dedim,
Hatta yediği pudingi koltukların üzerine sürebilirmiyim diye sorsa
Sürebilirsin bile derdim...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İzleyiciler
Blog Arşivi
-
▼
2010
(52)
-
▼
Şubat
(37)
- Aileye mektup
- Mandala
- Aile katılım takvimi
- Çocukta psikosoyal bilişsel gelişim
- kağlumbağacık
- Biz beraber oyun oynayabiliriz
- Biraz da annenden öğren
- oğluma
- Parmak boyası, sulu boya, pastel boya, oyun hamuru...
- Bak postacı geliyor
- Konu: Çocukta uygun olmayan davranışlar
- Ceza ve mola
- Gelişim psikolojisi, Rogers, filmler, ben..
- Ah bu ben
- Kar
- Hayal dünyası
- Çocuk ve resim
- Bugün ben çoocuklardan bunu öğrendim
- Vazgeçmek yok
- Barış
- Kukla
- Sevgi mönüsü
- Sana kek yaptım
- Kral çıplak demek istiyorum ama
- Anaokulu mu anne okulu mu
- Çalış-ma
- Öpmek taklit sayılmaz ki
- Nemoyu da severim
- melek olmak istiyorum
- 20 bile çok geç..
- Gözüm, kulağım , ağzım, en iyi arkadaşım
- Bir anne kuş bir yavru kuş bir gün
- Duvarlar ve akıl
- Şimdi ben nasıl ye şu tavuğu oğlum derim
- Çocuklu yaşama hazırmısınız
- Annece kandırmaca
- Anne olmak
-
▼
Şubat
(37)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder