En son ne zaman mektup aldınız.. ben hatırlamıyorum bile o tarihi.. Anaokulundaki çocuklar için önümüzdeki hafta gerçekleştirmek üzere bir etkinlik planladım. İstedim ki onlar postacıyı tanısınlar,mektup nedir , nasıl bişeydir bilsinler, yazı yazmayı bilmeseler de hiç olmazsa zarfın içine koydukları resimlerini pullayıp sevdiklerine mektup olarak göndersinler. Bunun için bir postacıyla görüştüm geçen gün.. Seve seve okula gelebileceğini söyledi. Onunla sohbet ederken sordum hiç mektup taşıyormusunuz artık diye.. Son bir ayda sadece 1 tane mektup ulaştırmış, o da bir asker mektubuymuş zaten.. Taşıdıklarıysa sadece kart ekstreleri, faturalar ve icra bildirimleriymiş. .. Şimdi çocuklara nasıl anlatırım bu durumu diye düşünüyorum. Yoksa yanlış yolda mıyım ben .. Postacı yerine msn kurmayı bilen birilerini mi çıkarsaydım onların karşısına bilemedim şimdi.. Haberleşmek için kısa bir yol mutlaka ama saatlerce msn denen şeyin açık olması, görünen online kişilerin keyifleri gelirse merhaba demeleri bana göre değil sanırım.. Bu yüzden msn Messenger programını da kaldırdım bilgisayarımdan.. Beni merak eden olursa cep telefonum yok ama ev telefonum 24 saat hizmette çok şükür.. Sabrım ve zamanım yok açıkçası orda duran küçük adamın yeşil yanmasına, yada zorla sorulmuş bir nasılsın sorusuna cevap verebilmeye.. İçinde duygu olan şeyleri seviyorum ben, forward edilmiş cümlelerle yaşayamıyorum yani.. Bana gelen postanın içinde , gönderen kişinin kendi kelimeleri olsun, merak ettiği bir soru olsun, sesini duymasam da gülümsemesini hissettiğim cümleleri olsun istiyorum.. Teknoloji ilerledikçe ben birkaç adım daha geride kalmayı sürdürücem zannediyorum ki.. İnsanlar kameralarla, Messenger bilmemkaç sürümle konuşa dursunlar,ben mektup yazıp postalayamasam da email adresimle ve yine kendi kelimelerimle hayatta kalmayı sürüdürücem biliyorum..
Postacı gelmeden önce " bak potacı geliyor " şakısını da öğretirmiyim ben şimdi çocuklara.. Öğretirim tabi :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İzleyiciler
Blog Arşivi
-
▼
2010
(52)
-
▼
Şubat
(37)
- Aileye mektup
- Mandala
- Aile katılım takvimi
- Çocukta psikosoyal bilişsel gelişim
- kağlumbağacık
- Biz beraber oyun oynayabiliriz
- Biraz da annenden öğren
- oğluma
- Parmak boyası, sulu boya, pastel boya, oyun hamuru...
- Bak postacı geliyor
- Konu: Çocukta uygun olmayan davranışlar
- Ceza ve mola
- Gelişim psikolojisi, Rogers, filmler, ben..
- Ah bu ben
- Kar
- Hayal dünyası
- Çocuk ve resim
- Bugün ben çoocuklardan bunu öğrendim
- Vazgeçmek yok
- Barış
- Kukla
- Sevgi mönüsü
- Sana kek yaptım
- Kral çıplak demek istiyorum ama
- Anaokulu mu anne okulu mu
- Çalış-ma
- Öpmek taklit sayılmaz ki
- Nemoyu da severim
- melek olmak istiyorum
- 20 bile çok geç..
- Gözüm, kulağım , ağzım, en iyi arkadaşım
- Bir anne kuş bir yavru kuş bir gün
- Duvarlar ve akıl
- Şimdi ben nasıl ye şu tavuğu oğlum derim
- Çocuklu yaşama hazırmısınız
- Annece kandırmaca
- Anne olmak
-
▼
Şubat
(37)
genelde fatura geliyor artık :)
YanıtlaSil