Bu gün Begüm gülüyordu, hem de nasıl sıcacık gülüyordu..Hatta Egeyle evcilik oynarlarken hayatım sana kahve yaptım dedi ona gülümseyerek, bana da ikram etti yaptığı kahveden..Nasıl lezetliydi nasıl..
Haftada bir gün de olsa çocuk dünyasında olmak çok keyifli benim için ..Onların durduğu yerden bakıyorum dünyaya..Hayat nasıl da güzel görünüyor ozaman..Canım çok şeker çekti diyor Yağız, benim de diyorum, cebimde var iki tane diyor. Ama diğer arkadaşların yemiyorken bizim yememiz doğru olmaz diyorum. Yemiyoruz. Canımızın her çektiğini her zaman yiyemiyceğimizi biliyoruz..
Yiğit Mervenin elinden oyuncağını alıyor, Merve ağlamaya başlıyor. Diyorum ki Yiğite şu mola yöntemini hatırlayarak, şu köşede biraz otur ve yaptığını düşün bakalım, bak arkadaşını ağlattın..Yiğit köşede oturuyor ve düşünüyor, ben de düşünüyorum geçen akşam neden kendimi ağlattığımı.Bazen mola vermenin ve düşünmenin ne iyi geldiğini anlıyorum. Sonra Yiğit özür diliyor Merveden, barışıyorlar. Ben de özür diliyorum kendimden, barışıyorum..
Yaptığımız karların üzerine serptiğimiz toz şekerden araklayanları hiç görmüyorum. Hatta ben de bir parça kaçırıyorum çaktırmadan. Birisi görmüşmüdür acaba diyip sağa sola bakıyorum utanarak..
"Mutlu olmak istiyorsan elini çırp " şarkısını söylüyoruz beraber, elimi çırpıyorum mutlu oluyorum.. Hiç de zor değilmiş yahu diyorum kendime. Mutlu olmak istiyorsan elini çırp, hepsi bu kadar..
"Ambara vurdum bir tekme " oyununu oynuyoruz sonra, ambara bir tekme vuruyorum, kapı açılıyor haliyle..Limonu da böyle keserler derken bol limonlu bir salatayı düşlesem de ben, oyunun kurallarına kaptırıp kendimi, sadece çocuk olmaya çalışıyorum o an, midemin kazınmasına aldırmadan...Çamaşırı böyle yıkarlar derken evdeki çamaşırlar gelse de aklıma , az önce elini çırpmıştın ya ne çabuk unuttun diyorum kendime...tı tı tı..bırak çamaşırı filan oyun oyna şimdi..
Anlattığım masalların sonu hep mutlu bitsin istiyorum. Kötü biten sonları değiştiriyorum kendimce ..Yanlış mı yapıyorum acaba diye de düşünüyorum bazen.. Yani bu masalın sonunun kötü bittiğini bilseler mesela ve dünyada iyiler ve kötülerin olduğunu erkenden anlasalar büyüdüklerinde hayal kırıklığına uğramadan..Sonra vazgeçiyorum hemen boşver diyorum .. En azından bir kaç yıl daha bilmeyiversinler bunu..Bir kaç yıl daha hiç olmazsa mutlu mesut bir çocukluk yaşasınlar. Hem benim de çok ihtiyacım var hala iyilerin kötüleri yendiğini bilmeye..Sonunda hep iyiliğin kazandığı masalları duymaya.. Kırmızı başlıklı kızın annanesini yutan kurt avcı tarafından bulununca rahatlıyorum ben de , yine iyilik kazandı diye..
İllaki gökten üç elma düşüyor her masalın sonunda, biride benim başıma mutlaka..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder