Bu çocuk benim eserim. İyi mi yaptım kötü mü bilmiyorum. Kendimi çok sorguluyorum. Bu kadar merhamet genetiğini bozar mı bu çocuğun. Yada kavga etmekle hakkını savunmak arasındaki ince çizginin olduğu yer neresi.
Parka gidelim dedi, gittik, bir araba var ve haliyle paylaşılamıyor iki çocuk arasında. Ben izliyorum, ama sadece izliyorum. Bizimki her an vazgeçebilir , ama biliyorum ki çok istiyor o arabaya binmeyi, karşısındaki de onun yarısı kadar bir çocuk.. Yani arabaya binme yarışını kazanan çocuk.. Sonra bir kız daha geliyor, cüsse olarak yine bizimkinden küçük. Çığlık atmaya başlıyor küçük kız, tabi iki erkek uzaklaşıver hemen olay yerinden. Kız çığlık atıyor, bizim oğlan ağlıyor. Kıza annesi bağırıyor, bizimki yine ağlıyor. Baktı bu iş böyle olmuyor benden yardım istedi bizimki bu defa... Hiç yüz vermedim, kendin hallet dedim. Ben hala gölge, izlemede. Bu iş çığlık atarak çözülebiliyor diye düşünmüş olmalı ki o da çığlık attı bu defa. Kız aldırmadı, zafer hala bizimkinde değil..Kız sıkıldı bir süre sonra, bizimki de nihayet kurulabildi direksiyona...
Şimdi bu çocuğa nasıl öğretirsin çığlık atmadan hakkını elde edebilmeyi. Yada nasıl dersin, başkası ağlıyor diye senin de ağlaman gerekmiyor diye..
Davranış sorunu olan çocukların eğitimi kitabından sıkılmıştım bir süre önce bu akşam biraz gözatasım geldi. Okul öncesinde davranış sorunları ve giderilmesi için stratejilermiş konu,altını çizdiğim yerler olmuş, Mesela demiş ki kitap:
- Öfke nöbeti: Çocuk ilgi çekmek veya kızgınlığını ifade etmek için kullanır. "hayır " sözcüğü çocukta sınırlama yaratacağı için öfke nöbetine sebep olabilir. Hayır sözcüğünü azaltmak çözüm. Öfke nöbetine sebep olan nesne ortadan kaldırılabilir, yada başka yöne dikkat çekilebilir. Öfke nöbetinde çocuğun kendini güvende hissetmesi sağlanmalı. ( Buraya kadar hepsi güzel, ama şimdi parkta duran araba nasıl kaldırılır. Arabanın kaldırılması 3 çocuğun öfkesini bitirir mi, hadi arabayı kaldırdık, salıncak ne olucak, tahterevalli var bir de, o da ancak iki çocuğu idare edebiliyor, bilmiyorum)
- Ağlama: Görmezden gelmek etkili ( Gölgeydim oğlum, görmezden geldim ama sen ağlamaya devam ettin, hem bir kız ağlıyor diye sen de hep ağlarsan, ohooo, daha çok ağlarsın sen ...ben yine bilmiyorum )
-Uygun olamayan davranışın azaltılmasında öncelikle tercih edilmesi gereken en ılımlı teknik, ayrımlı pekiştirme, yani uygun olmayan davranış görmezden geliniyor ve uygun davranış pekiştiriliyor. (Uygun davranış hangisi, onu da bilmiyorum)
-Günlük rutinler oluşturmak: Çocuğun rutinleri kendini güvenli hisseder ve bu durum çocuklara yeni öğrenme fırsatları yaratır. ( Hıh tamam şimdi oldu. O zaman yarın hemen günlük rutin oluşturuluyor, yine aynı parka gidiliyor, aynı kızın ve aynı çocuğun gelmesi umud edilerek, bizim oğlanın arabayı kazanma yarışında başarılı olması bekleniyor. )
Napıyosun oğlum, yanlarına gidiyosun ve ben de arabaya binmek istiyorum diyosun bu kadar, kız çığlık atarsa korkmuyosun, ağlarsa hemen kaydırağa bir geçiş yapıyosun. Ağlaması bitmişse, ben de binicem diye ısrar ediyosun,(bana değil , ona ).. Anlaştık mı benim yufka yürekli, korkak oğlum....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İzleyiciler
Blog Arşivi
-
▼
2010
(52)
-
▼
Şubat
(37)
- Aileye mektup
- Mandala
- Aile katılım takvimi
- Çocukta psikosoyal bilişsel gelişim
- kağlumbağacık
- Biz beraber oyun oynayabiliriz
- Biraz da annenden öğren
- oğluma
- Parmak boyası, sulu boya, pastel boya, oyun hamuru...
- Bak postacı geliyor
- Konu: Çocukta uygun olmayan davranışlar
- Ceza ve mola
- Gelişim psikolojisi, Rogers, filmler, ben..
- Ah bu ben
- Kar
- Hayal dünyası
- Çocuk ve resim
- Bugün ben çoocuklardan bunu öğrendim
- Vazgeçmek yok
- Barış
- Kukla
- Sevgi mönüsü
- Sana kek yaptım
- Kral çıplak demek istiyorum ama
- Anaokulu mu anne okulu mu
- Çalış-ma
- Öpmek taklit sayılmaz ki
- Nemoyu da severim
- melek olmak istiyorum
- 20 bile çok geç..
- Gözüm, kulağım , ağzım, en iyi arkadaşım
- Bir anne kuş bir yavru kuş bir gün
- Duvarlar ve akıl
- Şimdi ben nasıl ye şu tavuğu oğlum derim
- Çocuklu yaşama hazırmısınız
- Annece kandırmaca
- Anne olmak
-
▼
Şubat
(37)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder